Wednesday, March 14, 2012

This is the kitchen

     Sonunda ev tuttuk. Yerimizde zıp zıp zıplıyoruz. Anahtarı çoğaltmamız için bize verip saat 5'te orjinal anahtarla geri gelin, eviniz de o saate kadar temizlenmiş olur dediklerinde kaçak kaçak evimize gittik, fotoğraf çektik, evin içinde zıpladık. Öyle mutluyuz yani.
     Neler yaptık hayalimizdeki evi bulmak için. Ve sonunda bulduk:)
     Napoli'deki ilk günümüzde erasmus point denilen ofise gittik. Okulumuzun bu ofisle erasmusla gelen öğrencilere her konuda yardım etmesi için anlaşması varmış. Ancak bu ofis hakkında duyduğumuz korku hikayeleri yüzünden bu ofise güvenmemiz 1 haftamızı aldı. Sonuçta Napoli'de ilk gördüğümüz evi tuttuk.
     İlk gördüğümüzde evimiz için çok şirin ama çok küçük olduğunu düşünmüştük. Bir çift burda çok mutlu olabilirdi ama biz olamazdık, çünkü çok küçüktü. Sonra diğer evleri gezdik. Gezdikçe gördük ki aslında en iyisi o evmiş. Bize ait olabilecek tek yermiş, diğer evlerde aynı paraya bir oda tutacakmışız ve 6 kişi bir banyo kullanacakmışız.
     Aslında birer at olsaydık yaşanacak çok güzel ve çok ucuz evler bulabilirdik. Ama ne yazık ki insanız, belli kriterlerimiz var. Mesela yaşadığımız ev temiz olsun, düzenli olsun, evdeki insanlar insan olsun, evden içeri girdiğimizde bir toz bulutu bizi karşılamasın, nefes aldıkça ciğerlerimiz tozla dolmasın falan.
     Ama sonunda gönlümüze göre güzel bir ev bulmuş olduk. Herşeye değdi yani:)
     Neler yaşadık neler gördük bu süreçte, bu konuyla güzel bir sitcom çekebiliriz aslında. Ama kameralardan ve yönetmenlikten anlamadığımız için yazmaya karar verdim. Ama hepsini yazmak ne mümkün... Zaten o ruh halini, olaylardaki saçmalığı kelimelerle anlatmak da mümkün değil. Olur ya komik bir olayı anlatınca karşındakine o kadar da komik gelmez. Fıkrasına gülünmeyen adam olmak istemiyorum:)
     Ama şundan bahsetmeliyim. Baktığımız evlerden birinde, ingilizce bilmeyen ve yavaş yavaş italyanca konuşursa anlayacağımızı düşünen emlakçı boş bir duvar gösterdi ve "This is the kitchen." dedi. Ne bir dolap ne bir mutfak eşyası, boş bir duvar... Başımızı sokacak bir çatımız olmamasına rağmen ağlanacak halimize katıla katıla güldük.
    Erasmus yapacak arkadaşlar için ev bulma sürecini özetlemem gerekirse:
1-Yanınıza italyanca-türkçe sözlük alın.
2-Beklentinizi düşük tutun.
3-Sokaklara çıkın, duvarlardaki ilanlardan numara toplayın.
4-Sizin için telefonda ev sahibiyle konuşacak ve bir randevu ayarlayacak hem italyanca hem ingilizce bilen birini bulun. Hatta sokaktaki öğrencilerden rica edebilirsiniz, seve seve yaparlar.
5-Randevuya gidin.

Ev aramak için bazı internet siteleri de var tabi. www.easystanza.com, www.kijiji.it, www.bricabrac.it benim bildiklerim. Hepinize kolay gelsin ve bizim evimiz hayırlı olsun.

No comments:

Post a Comment