Saturday, March 24, 2012

3 Türk 3 Alman birgün...

     Erasmus ilklerimi yaşayacağım bir deneyim olacak dedim hep kendi kendime ve dün de bir ilkimi yaşadım. İlk defa couchsurfer ağırladık!
     Couchsurfingi duymuşsunuzdur ya da şimdi duyun. www.couchsurfing.com adresinden, sizi evinde ağırlayacak kişiler buluyorsunuz. Hem gezerken mümkün olduğunca az para harcamış oluyorsunuz hem de yeni insanlarla tanışıyorsunuz. Biz de Avrupa'yı gezerken couchsurfing yapmak istediğimiz için evimizi insanlara açtık.
     Neyse bilgilendirme amaçlı kısa bir girizgahdan sonra gelelim bizim deneyimimize. 3 Alman kız geldi, evimizde kaldı. İki kişilik evinizde zaten 3 kişi kalıyorken gelen 3 kişiyi nasıl ağırladınız diye sormayın, gelenlerin uyku tulumu olduktan sonra 15 kişi bile ağırlarız. Ama biz ne yaptık, üst kattaki iki kişilik yatakta üçümüz yattık, alman kızlar alt katta kaldılar. İkisi benim yatağımı paylaştılar, biri de kanepenin yastıklarından kendine yer yatağı yaptı. 
     Gece 9'da evimize gelmeleri konusunda anlaşmıştık. Ancak geciktiler, aradık açmadılar biz de acaba başlarına birşey mi geldi ya da gelmekten vaz mı geçtiler diye düşünürken telefon geldi. Napoli'nin kötü şanı konuşmuştu, kızlardan biri herşeyini çaldırmıştı ve karakoldalardı.  Daha sonra polislerden kendilerini bizim eve bırakmalarını rica etmişler. Saat 10'a doğru geldiler. Anina, Anna ve Dana... Herşeyini çaldıran kız, yani Anina, bu konuda deneyimliymiş. Barcelona'da ve İstanbul'da da soyulmuş. Ama daha önce sadece cüzdanını çaldırmış hep, ilk defa herşeyini çaldırmış. Herşey derken cüzdanı ve kimliği, iPod'u ve bir hafta önce aldığı macbook air'dan bahsediyorum. Evet kızın çantasıyla beraber herşeyi gitmişti ama bize aldıkları hediye duruyordu. Kocaman fındıklı ritter çikolata... Off düşününce ağzım sulandı yine...  
    Anina herşeyini çaldıran biri için çok soğukkanlıydı. Ben olsam kendimi yerden yere atar, zırıl zırıl ağlardım. Kız üzgündü ama yaptığı espirilerle hepimizi güldürüyordu.
     Biz kızları beklerken çok heycanlıydık, çünkü hiç tanımadığımız üç insan gelecekti ve biz onların hikayelerini öğrenecektik. Yaşanan kötü olay nedeniyle hikaye anlatma faslı polisiye başladı. Ben de yazın Malta'da çaldırdığım iPad'imi anlattım. Bıçakla tehdit edilme, soyulduktan beş dakika sonra kimliğin iade edilmesi, polisin hemen olayın ardından gelmesi konulu hikayeler bittikten sonra İtalya'ya neden geldiklerini sordum. Biz de bir gece kaldıktan sonra Amalfi'de bir köye gideceklermiş, bir hafta kalacaklarmış ve burda ödev yazacaklarmış. Amalfi ne alaka dedim ve aldığım cevabı çok sevdim. Birlikte güzel bir yerde güzel vakit geçirirken ödev yapmak için gelmişler. Cevap cümlesini değil ama cevabın mantığını ve kızların özgürlüklerini çok sevdim. 
     İşte böyle bir gece geçirdik, sabaha kızlar erkenden kalkıp gittiler. Önce karakola ardından Amalfi'ye... Biz de gelen yeni teklifleri değerlendiriyoruz, her gelen çikolatasıyla geliyorsa böyle hergün gelsin birileri. 

No comments:

Post a Comment