Tuesday, July 19, 2011

Malta, tarih ve tıp

Malta ve tarih birbirinden ayrılamaz. Dar tarihi sokaklarında yürürken insan düşünmeden edemiyor, benim yürüdüğüm bu sokaklarda bir zamanlar şövalyeler yürüyordu!
Bugün sliemadan yazıyorum size. Malta ne kadar tarihiyse sliema o kadar genc. Brighton'i hatırlatıyor bana. Gece hayatının merkezi olan St. julians'tan yürüyerek 15 dk uzaklıkta. Büyük mağazaların, alışveriş merkezlerinin cogu burda. Dil okullarının da cogu burda, her yerde yabancı öğrenciler var. Sahil şeridi boyunca dünya İtalyan, Küba, Turk, Libya restoranlari ve daha fazlası var.
peki ben Malta'da ne yapıyorum? Sabah 7.15'te başlıyor "ward round"larımız. 9.00'da bazen bir tutorial oluyor, asistanlardan biri bir konunun sunumunu yapıyor. Haftada 2 gün outpatient kliniklerine gidiyoruz. Bazen başka bir doktorla devam ediyoruz roundlara. 12 gibi "hadi plaja gidin" duyup yolluyorlar bizi.
Malta'da İcp derslerinde hikaye olarak gördüğümüz herseyi gercek olarak yasıyorum. "ogrenci merkezli egitim","hasta merkezli yaklaşım", "her hastaya 30 dk ayırma", " hastayı tedavi sürecine dahil etme" vs.
Birgun elimize bir oftalmoskop verdiler ve hastaya göz dibi muayenesi yapmamızı söylediler. "haha" diye güldüm içimden, icp'de bize gösterilen tek şey "iste bu da oftalmaskooop." olmuştu. "nasıl gozdibi muayenesi yapacağımı bilmiyorum" dedim hafif mahcup, çünkü benimle birlikte staj yapan Fransız ve kuzey İrlandalı arkadaslarım çok güzel muayene yapıp, kanama gördüm, ödem vardı vs diyebiliyorlardı. Hocamdan gelen cevap "don't worry, we can teach you." 2 saat sonrasına bir tutorial koydular, oftalmoskopun nasıl kullanılacağını anlattılar. Birbirimizin üzerinde denedik, daha sonra bizi hasta hasta gezdirip göz dibi muayenesi yaptırdılar. Yemin ederim gözlerim doldu! İlk defa doktorculuk oynamiyordum, gercekten doktordum!
Outpatient kliniklerinde norolojik fizik muayene öğrettiler. Çok önemli bir bulguyu gözden kaçırmış olmama rağmen "ilk defa hastaya dokunan biri için mukemmeldin." dediler. Bir kez daha gözlerim doldu.
Burda "hadi biriniz hasta olun, diğeriniz de hikaye alsın." demiyorlar. Bizi daha önce doktorlar tarafından hikayesi alınmış hastalara gonderip hikaye aldırıyorlar. Sonra adım adım hikayeyi tartışıyoruz. Hangi bulgu neyi gösteriyor, neyi sormayı unutmusuz, bundan sonraki basamak ne? Ziril ziril ağlayasım geliyor.
Hastaneden çıkınca malta'yi geziyoruz ya da en yakın plaja atıyoruz kendimizi. Malta'nın sıcağından akdenizin serinliğine kaçıyoruz. Bugün hastaneden sonra 1 saat uyuyup öğle sıcağının geçmesini bekledikten sonra(siesta!) sliema'ya kadar yürüdüm. Sliemada gezdikten sonra bir yere oturup dinlenirken yazdım bunları, şimdi tekrar yola koyulma zamanı. Msida'daki festival beni bekler.

No comments:

Post a Comment